|
 Duruma Maya’lar yönü ile bakmaktan ziyade; Satürn Akrep süreci ve diğer gökyüzü hareketleri yönünden değerlendirmek gerekir. 2009 senesinde Satürn Terazi burcuna geçti. Aslında Satürn bu yerleşimde epey bir mutludur. Çünkü insani öğeleri, ‘’benden- bize’’ gitmeyi, uluslararası dengeleri oturtmayı, ortaklıkları, evlilikleri ve TÜM İLİŞKİLERİ değerlendirir. Burada birbirine kenetlenmek, değer vermek ve de almak çok önemlidir. Satürn’ün buradaki diğer jesti de BENCİLLİKTEN uzaklaşmayı öğretmeye çalışır; belki de çok ağır sınavlarla vermeye çalışır.
 Neptün’ün de Balık burcunda seyrine başlaması ve kendi yüceldiği burçta her türlü rengini göstermesi de kişilerin bilinç ve ruh hallerinde önemli aşamalar kaydettirmeye başladı. 14 yıllık periyottur bu! İçini, ahlakını, imajinasyon ve hayal gücünü kullandırtmaya odaklıdır. Ruhsallık yolunda bir davettir. Daha sonra da 2012 Ekim başlarında Terazi’de seyrini tamamlayan Satürn; ZAMANIN EFENDİSİ olmak için Akrep’e geçiş yaptı. Burada da Terazi etkisinden uzaklaşarak daha içe dönmeye ve küllerinden doğmaya döndü. Ama burada şöyle ince bir çizgi var: Terazi’de ki BİZ olma bilincini unutup, sadece BEN olmaya çevirmemek gerekir. Çünkü Satürn burada yenilenmek ister. Yeni bilinçler, yeni ahlaki değerler, var olan ve insan olmaya dair nüveleri bekler! Sınavlar verir ve de alır; toplumları kökten reformlara ve değişimlere iter! Eğer ki kural dışı ‘’kaderimdir çekerim’’ bakış açısıyla hasbel kader gidilirse de yolundan çeker; yeni ruh ve bedenlere yol açar.
21 Aralık gününe geldiğimizde de hakikaten çok sert açılar var. Ama şöyle ki o gün gerçekleşecek kare açılar, o tarihten öncesinde de vardı, sonrasında da yenileceklerdir. Deneyimlediğimiz dizlimler bunlar. Duruma bilinç ve yaşam alanlarımızın tamamiyle restorasyonu olarak bakmak lazım. 22 Aralık’a girdiğimizde de bunun tektonik bir kıyam olmadığını, zaman içinde kuru ve nasırlaşmış bilinçlerin kıyamı olduğunu göreceğiz ve de öğreneceğiz.
Uzun zamandır beklenen, ve aslında alt yapısı yukarıdaki gibi olan bu ruhsal köprüden geçmeye bakmalıyız. Bireysellikten kollektif olan akış halinde.
Hemen hemen Aralık 2014 sonlarına kadar yenilenmenin yollarını aramalıyız. Gerekirse de yardım almalı ya da talep etmeliyiz.
Dünyayı sağlamlaştıracak bu kıyamet, hoş geldi sefa geldi diyelim.
Herkesin ve tüm dünyanının hayrına olsun; sevgilerimle...
|
Bu yorumun beslemesine abone olun