|
Eğitim günümüzde artık vazgeçilmez bir hal aldı. Toplumumuzda eğitimin önemi gittikçe de yaygınlaşmakta. Hatta birçok anne ve babanın; “ gerekirse ceketimi satar gene de çocuklarımı okuturum” dediğini duymaktayız. Bunlar son derece olumlu gelişmeler. Yalnız şöyle bir durum var ki; aldığımız diplomalar bireysel olarak gelişmemizi tam olarak karşılayamamakta.
Sahip olduğumuz diplomalar bir nevi akademik başarılarımızın göstergeleri. Akademik başarılar elde etmiş olabiliriz, ancak bu kendimizle ve çevremizle barışık olmamız için yeterli değil elbette. Aldığımız eğitimler bize mutlu olmayı ve başkalarını mutlu etmeyi öğretemiyor maalesef.
Diplomalarımız bir anlamda IQ’ larımızın birer sonucu. Biliyoruz ki günümüzde zekamızın tek göstergesi IQ değil. Bunun yanında artık EQ’ larımızda zekamızın bir başka tarafını temsil etmektedir. Peki nedir EQ? Hemen söyleyelim; “EQ=DUYGUSAL ZEKA”.
Kendimizin ve karşımızdaki bir kişinin duygularını tanımak, fark etmek ve kendi duygularımız üzerinde kontrol becerisi kazanmak duygusal zeka olarak açıklanmaktadır. İşte bu yüzdende IQ’larımızla aldığımız diplomalar yaşamda mutlu olmamızda yeterli olamıyor. Çünkü, duygusal zekamızı, aldığımız diplomalarla geliştiremiyoruz.
Okur yazar olmak, ilköğretim okulunu bitirmek, lise okumuş olmak, üniversite mezunu olmak size duygusal okur yazarlık katmıyor. Duygusal okur yazarlık, kendi duygularını ve karşıdaki kişinin duygularını okuyabilmek, tanıyabilmek, fark edebilmek ve ona göre duygularımızı yönetebilmektir.
Elbette ki, aldığımız tüm eğitimler ne olursa olsun duygusal zeka becerilerimizi geliştirecektir. Ancak duygusal okur yazarlığımız için tek başına yeterli olmayacaktır.
Duygusal okur yazarlığınız geliştirmek istiyorsanız önce kendinizi fark etmelisiniz. Sahip olduğunuz duyguları, verdiğiniz tepkilerin altında yatan hislerinizi. Kendinizi gözlemleyin ve tabi ki çevrenizdeki diğer insanları da.
Uzman Psikolog Yücel SÖZER
 |
Bu yorumun beslemesine abone olun