AC-11 daha ilk yılında Japonya’da en çok kullanılan ilk 10 kozmetik etken madde içine girdi. Japon Itochu firmasının Paris’de BIO-EC Laboratuvar’ında yaptırdığı hücre kültürü çalışmasında içinde AC-11 bulunan ortamdaki hücrelerde, ultraviole zararlarının normal kültürden çok daha hızlı onarıldığı görüldü. İleri dermato-kozmetik çalışmalar yapan bu laboratuarın bulguları üzerine AC-11, Japonya’da hızla kozmetik formüller içine girmeye başladı. Piyasaya ilk girdiği 2009 yılı sonunda AC-11, Japonya’da en çok kullanılan ilk on dermato-kozmetik etken madde arasına girdi. Cilt güzelliğine özel önem veren, pürüzsüz ve lekesiz cilde sahip olmak isteyen kadın erkek Japonlar kullandıkları ürünün içinde AC-11 olmasını özellikle arıyor.

DNA ve gen haritaları üzerinde yapılan çalışmaların getirdiği ufacık yenilikler, sağlık ve tedavi açısından büyük ümitler yaratıyor. Hastalıkların temel kaynağının DNA hasarı olduğu artık biliniyor. Her tür kanser ve dejeneratif hastalığın günümüzde inanılmaz boyutta artması bir rastlantı değil. Bu durum artan DNA hasarının bir sonucu. Dr. Yaman Er, DNA hasarının nasıl oluştuğu, hangi hastalıklara yol açtığı ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veriyor!

Kadınların yaşamlarını etkileyen sorunların başında adet düzensizlikleri, anormal vajinal akıntı, kasıklarda görülen şiddetli ağrı ve göğüsler ile ilgili şikayetler geliyor. Aynı zamanda tüm bunlar jinekologa gitme nedenlerinin de başında geliyor.

Femical 'Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nden Doç. Dr. Tolga Ergin kadınların jinekologa gitmesini gerektiren 10 nedeni açıklıyor;